Sürdürülebilir güvenli gıdaya katkısı büyük

2022

Sürdürülebilir güvenli gıdaya katkısı büyük

Dünyanın hayvan besleme uzmanı Trouw Nutrition, 100 yıla yaklaşan engin deneyimi ve inovatif bakış açısıyla insanların güvenilir hayvansal gıdaya sürdürülebilir bir biçimde ulaşabilmesi adına faaliyetlerini sürdürüyor. 16 Ekim Dünya Gıda Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Trouw Nutrition Türkiye Genel Müdürü Uzman Veteriner Hekim Öğüt Köse, güvenilir hayvansal gıdaya giden yolun en önemli halkalarından birinin doğru hayvan besleme ve yetiştirme yöntemleri olduğunun altını çizdi.

16.10.2022

Et, tavuk, yumurta ve süt gibi temel gıda maddeleri kaliteli protein, vitamin ve mineral kaynaklarının başında geliyor. Bu sebeple hayvansal gıdalar; dengeli, yeterli ve sağlıklı bir beslenme programının vazgeçilmezlerini oluşturuyor. Bu besinleri doğru kaynaklardan güvenilir ve sürdürülebilir bir şekilde karşılamak içinse hayvancılık sektörüne büyük görev düşüyor. Dünyanın hayvan besleme uzmanı Trouw Nutrition, çiftlikten sofraya bakış açısıyla hayata geçirdiği ürün ve çözümleri sayesinde hayvanların sağlıklı gelişimine ve ülkemizin besin zinciri kalitesine katkıda bulunmak için var gücüyle çalışıyor.  

 

“Düşük yem hijyeni gıda güvenliği için büyük bir risk oluşturuyor”

16 Ekim Dünya Gıda Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Trouw Nutrition Türkiye Genel Müdürü Uzman Veteriner Hekim Öğüt Köse, “Hayvanların sağlıklı bir şekilde gelişebilmeleri ve optimum verim için ihtiyaç duydukları besin maddelerinin güvenilir kaynaklardan temin edilmesi gerekiyor. Hayvan yemleri, enterobakter, küf ve maya gibi mikroorganizmalar tarafından bozulma veya kontamine olma riskiyle karşı karşıya bulunuyor. Tehlikeli bir bakteri türü olan Salmonella da hayvansal ürünlerden insanlara geçerek gıda kaynaklı hastalıklara neden olabiliyor. Düşük yem hijyeni bu bakımdan gıda güvenliği için büyük bir risk oluşturuyor. Yemin kalitesini kontrol etmek için mutlaka analiz yapmak gerekiyor. Biz, yem ham maddelerinin tam bileşimini belirlemek, besin içeriğinin doğru ve hızlı bir şekilde analiz edilmesini sağlamak ve bu besinleri hayvanların ihtiyaçlarıyla optimum düzeyde eşleştirmek için çalışıyoruz. Hayata geçirdiğimiz modüler hassas besleme sistemimiz NutriOpt ile farklı hayvan türlerine yönelik yem ve ham maddelerin laboratuvara gerek kalmadan besin içeriklerinin yerinde ve hızla analiz edilmesini sağlıyoruz. Bu sayede hayvanlarda yanlış besleme nedeniyle oluşabilecek sağlık sorunlarını ve kayıpları önlemeye katkıda bulunuyoruz. Mycomaster cihazımız ve MasterLab laboratuvarımızda yapılan analizlerle de mikotoksin riskinin tespiti ve azaltılması yönünde yoğun çalışmalar sürdürüyoruz. Mikotoksinleri sahada doğru bir şekilde ve dakikalar içinde analiz etmemize olanak sunan ve bu sayede ham madde yönetimine de imkân tanıyan Mycomaster analiz cihazımız ile riski kısa sürede belirliyoruz. Geleceği besleme misyonumuz çerçevesinde MasterLab laboratuvarımızda küf ve mikotoksin kontaminasyon miktarının belirlenerek kriterlere uygunluğunun değerlendirilmesinden, stres testi analizlerine kadar pek çok konuda hizmet sunuyoruz. Masterlab hizmeti ile desteklenen Salmonella Audit ve Feed Mill GAP gibi tarama servislerimizle tüm sektörün çözüm ortağı olarak büyük bir özveriyle çalışıyoruz.” dedi.

 

“Antibiyotik kullanımının sınırlandırılması büyük önem taşıyor”

Gıda sağlığı ve güvenliği açısından antibiyotik kullanımına da dikkat edilmesi gerektiğini belirten Öğüt Köse, “Yoğun ve yanlış antibiyotik kullanımı ilaca dirençli bakterileri egemen hale getiriyor. Antimikrobiyal direnç olarak adlandırılan bu durumdan kurtulabilmek adına antibiyotik kullanımının sınırlandırılması hem hayvan hem de insan sağlığını desteklemek için büyük önem taşıyor. Sağlıklı beslenen hayvanların antibiyotiğe olan ihtiyacı da azalabiliyor. Sürdürülebilir hayvancılık odaklı geliştirdiğimiz LifeStart konsepti ile çiftlik ve kümes hayvanlarının erken dönem beslenme ve üretim performansı kalitesini bilimsel yöntemlerle geliştirerek genetik potansiyellerini en üst düzeye çıkarıyoruz. LifeStart konsepti içerisinde yer alan buzağı, koyun, keçi mamaları ve buzağı yemleri çiftlik hayvanlarının sağlıklı gelişmesinde etkin rol oynuyor.” şeklinde konuştu.

 

 

 

“Maxcare Güvenlik Çiftlik Programımızı hayata geçirdik”

Güvenli üretimin ancak güvenli çiftliklerde başlayabileceğini belirten Köse sözlerini şöyle tamamladı: “Trouw Nutrition Türkiye olarak güvenli ve verimli çiftlikler geliştirme hedefimizle geniş ölçekli bir kontrol ve iyileştirme programı olan Maxcare Güvenli Çiftlik Programımızı hayata geçirdik. Bir çiftlikte verimlilik için biyogüvenlikten iyi yönetimsel uygulamalara, yem ve su yönetiminden bağırsak sağlığının korunmasına, mikotoksin yönetiminden salmonella taramasına ve yapılacak desteklemelere kadar pek çok noktanın kontrol noktası olarak belirlenmesi ve gelişim sağlanması için bu kontrol noktalarının bir arada değerlendirilmesi gerekiyor. Bu doğrultuda da elde edilen gelişimin gözle görülür hale gelmesi için kayıtların tutulması ve ölçümlenebilir parametrelerin rakamlara dönüştürülmesi gerekiyor. Biz de programımız kapsamında tüm bu başlıkları detaylı olarak ele alıyoruz. Tüm bu çalışmalarımız sonucunda güvenli çiftliklerin sayıca artmasına, güvenilir gıdaların insanlara ulaşmasına katkı sağlamayı hedefliyoruz. Afyonkarahisar ve Konya’da lansman toplantısını gerçekleştirdiğimiz program kapsamında, ilk aşamada kanatlı hayvancılık sektöründe yumurtacı tavuklara yönelik üretim yapan çiftliklerdeki durumu belirleyerek daha fazla verim için çözüm önerileri sunmayı hedefliyoruz. Ancak bu programda bizim esas hedefimiz tüm Türkiye’ye ve ülkemizdeki tüm hayvan üreticilerine erişebilmek. Bu nedenle etkinliklerimizi ülke geneline yayarak devam etmeyi planlıyoruz. Hayvansal üretimin her aşamasını sağlıklı hale getirerek insanların sağlıklı ve güvenli besinlere ulaşmasına vesile olmaya devam edeceğiz.”