2022

Salmonella tehdidini önlemenin yolu çiftlikten sofraya giden süreci takipten geçiyor

Gıda güvenliğinde yapılacak en küçük bir hata, başta toplum sağlığında olmak üzere pek çok alanda tehditleri beraberinde getiriyor. Bu tehditlerden biri olan Salmonella, hayvansal ürünlerden insanlara geçerek son derece ciddi rahatsızlıklara neden olabiliyor. Salmonella bakterisi hakkında önemli bilgiler paylaşan Trouw Nutrition Türkiye Kanatlı Teknik Müdürü Veteriner Hekim Uğur Karapıçak, gıda güvenliğini sağlamak adına sundukları çözümlerden bahsetti.

12.08.2022

Güvenli gıda hem dünyanın hem de ülkemizin gündeminde ilk sıralarda bulunuyor. Tüketiciler yedikleri ve çocuklarına yedirdikleri hayvansal gıdaların güvenliğinden emin olmak istiyor. Son dönemde adını sıkça duyduğumuz bir bakteri türü olan Salmonella, direkt insanlarda görülebileceği gibi hayvansal ürünlerden de insanlara geçerek son derece ciddi rahatsızlıklara neden olabiliyor. Bu bakımdan yem hijyeni hayvan ve insan sağlığı için büyük önem taşıyor. Salmonella’nın önlenmesi için çiftlikten sofraya giden süreçte tüm üretim basamaklarının en hassas şekilde takip edilmesi ve bu basamaklarda oluşan ya da oluşabilecek tüm aksaklıkların en hızlı şekilde giderilmesi kritik derecede önemli bir rol oynuyor. Güvenli hayvansal gıdaya ancak hayvanların doğru bir şekilde beslenmesi ile ulaşılabileceği bilinciyle yol alan Trouw Nutrition, kaliteli ürün gruplarının yanı sıra hizmet ve servisleriyle de ülkemizin sürdürülebilir besin zinciri kalitesine katkı sağlıyor.

Çiftlikten sofraya giden sürecin ilk basamağını üreticiler oluşturuyor

Salmonella bulaşının engellenmesi, hayvan ve gıda güvenliğinin sağlanabilmesi için gereken koşullar hakkında bilgi veren Trouw Nutrition Türkiye Kanatlı Teknik Müdürü Veteriner Hekim Uğur Karapıçak, “Salmonella, hayat standardımızı ve günlük yaşamımızı kökten etkileyecek çok ciddi bir enfeksiyon. Özellikle hayvanlarda oluşan Salmonella, hayvanların sürü halinde yetişmesinden dolayı çok daha büyük enfeksiyonlara neden olabiliyor. Bu enfeksiyonlar da hayvansal gıdalar aracılığıyla insanlara geçebiliyor. Günümüzde süt ve yumurtanın neredeyse tüm gıdalarda kullanıldığını düşündüğümüzde bu ürünleri güvenilir kaynaklardan tüketmenin ne kadar önemli olduğunu görebiliyoruz. Salmonella tehdidine karşı çözüm ise çiftlikten sofraya giden tüm süreci takip etmekten geçiyor. Çiftlikten sofraya kadar sağlıkla ilerleyen bir besin zincirinin ilk basamağını üreticilerimiz oluşturuyor. Üreticilerin sürülerini Salmonella enfeksiyonundan koruyabilmeleri için hayvanlarını güvenli yem ve suyla beslemeleri ve doğru zamanda Salmonella aşılarını yaptırmaları büyük önem taşıyor. Yem hijyeninin sağlanması için öncelikle yemi oluşturan ham madde ve yem katkılarının Salmonella gibi bakterilerden arınmış olması gerekiyor. Bunun için belli aralıklarla tüm ham maddeleri ve yemi analiz edip bakteri yükünün ayrıntılı bir şekilde gözlemlenmesini öneriyoruz. Yem yapımında kullanılacak ham maddelerin kabulünden sonra doğru şartlar altında depolanması da bir diğer kritik konu olarak karşımıza çıkıyor. Doğru şekilde depolanmayan ham maddelerde bakteri, küf gibi organizmaların üremesi kaçınılmaz oluyor. Bu anlamda etkinliği kanıtlanmış uygun ürünlerin kullanılması yem güvenliği için etkin sonuçlar doğuruyor. Trouw Nutrition olarak hem ham maddelerde hem de yemde organizma üremesini engellemek için tasarladığımız, profesyonel olarak formüle edilmiş organik asitler olan Fysal ürün grubumuzla üreticilere büyük kolaylık sağlıyoruz.” dedi.

 

“Hayvansal üretim proseslerini geliştirmek isteyen Türk üreticisinin yanındayız”

Trouw Nutrition’ın Salmonella riskine karşı geliştirdiği diğer çözümleri paylaşan Uğur Karapıçak, “Trouw Nutrition olarak, her işletmenin kendisine özel ihtiyaçları olduğunu biliyor, bilgi birikimimiz ve zengin ürün portföyümüzle onların yanında oluyoruz. Bu kapsamda uygun dozajlama ekipmanlarımız, uygulama protokollerimiz, laboratuvarımız Masterlab hizmeti ile desteklenen Salmonella Audit (Salmonella Taraması) ve Feed Mill GAP (Fabrika Taraması) gibi tarama servislerimizle tüm sektörün çözüm ortağı olarak büyük bir özveriyle çalışıyoruz. Feed Mill Gap ve onun önemli bir basamağı olan Salmonella Audit ile üreticilerimizin çiftliğine yaptığımız ziyaretlerde ham madde kabulünden son ürünün oluşumuna kadar tüm basamakları titizlik ve ciddiyetle kontrol ediyoruz. Ardından gerekli numunelerin analizlerini Avrupa’daki laboratuvarımızda gerçekleştiriyoruz. Üretim tesisinin tüm haritasını çıkartıyor ve üreticilerimizle beraber riskli olan bölgeleri belirliyoruz. Riskli olan ve ileride risk oluşturabilecek tüm etkenlerin elimine edilmesi için üreticilerimizle birlikte gerekli aksiyonları hayata geçiriyoruz.

 

Dijital bazlı modüler hassas besleme sistemimiz NutriOpt ile de farklı hayvan türlerine yönelik yem ve ham maddelerin uzun ve maliyetli laboratuvar proseslerine gerek kalmadan besin içeriklerinin yerinde, dakikalar içinde, düşük maliyetle ve güvenilir şekilde analiz edilmesini sağlıyoruz. Bu sayede hayvanlarda yanlış besleme nedeniyle oluşabilecek sağlık sorunlarını ve kayıpları önlemeye katkıda bulunuyoruz.  Üreticilerimizin ihtiyaç duyduğu detaylı analizleri birkaç dakikada yapıp telefonlarının ya da bilgisayarlarının ekranına yansıtan hızlı analiz sistemimizle onların karlılığını maksimum seviyeye çıkarmakta da en önemli destekçileri oluyoruz. Tüm bunlarla gıda güvenliğini koruma altına almayı amaçlıyoruz. Hayvansal üretim proseslerini geliştirmek isteyen Türk üreticisinin yanında olduğumuzun altını özellikle çizmek istiyoruz.” şeklinde konuştu.